Genelde birçok insan bu hayatı yaşamayı diler.. Tabi zevkler değişir.. Ancak bu kadar zengin olmanın ortaya çıkardığı bir soru daha var.. Bu kadar lüks bir hayattan dolayı kendilerini suçlu hissediyorlar mı? Bazı zevkleri gerçekten suç niteliğinde..Bizde sadece süper zenginlerin şımarabileceği bu gizli zevklerden bazılarını sıraladık.. İşte dünyanın en zengin insanlarının suçlu zevklerinden bazıları..
Bu gezegendeki çoğu insan tekneleri düşündüğünde; balık tutma, şnorkelle yüzme ve güneşlenme için sığ sularda kullanılan küçük, tek motorlu bir tekne hayal edebilirler. Kulağa hoş geliyor ancak süper zenginler “tekne” fikrini alır ve buna süperyata çevirip bir lüks haline getirir.. Alıp suyun üzerinde küçük bir saray yaptıklarından muhtemelen duymadığımız birçok şeye sahiptirler. Sinemadan, spor alanına ve hatta helikoptere kadar birçok şeye sahiptirler.Süper yatlar, dünyanın en ünlülerinin çoğunun paralarını bu yüzen saraylara dökmesiyle açık bir zenginliğin sembolü haline geldi. Beyoncé’den Richard Branson’a kadar bu gemileri Florida’dan Fransa’nın güney kıyılarına kadar herhangi bir yere demirlemiş olarak görebilirsiniz.Özel şefleri dahi bulunan bu yatlar 200 milyon doların çok üzerinden fiyatlandırılıyor ve bu rakam maaş ile bakım masrafları dışında.. Bu masraflar ülkemiz dahil birçok yerdeki hane halkı için çok ciddi rakamlar ve zenginler bu paralarını rahatlıkla savururken hiç bir suçluluk duygusu yaşamıyor.
Lüks bir araba olmadan kimse artık zenginim diyemez. Hız ve performans için üretilmiş hatta bazıları direksiyonun başına geçen milyarder birey için özel olarak üretilmiş ve ergonomik olarak tasarlanmış olan bu araçlar şaşırtıcı fiyatlara satılıyor. Bugatti’nin La Voiture Noire’ı 25 milyon dolarlık bir fiyata satın alınabiliyor ve bu da onu dünyanın en pahalı süper otomobillerinden biri haline getiriyor. Bu tarz otomobillerin sınırlı sayıda üretilmesi de onları daha da ulaşılamaz yapıyor.
Bir Picasso’nun baskısını duvarımıza astığımızda güzel görünse de orijinalinin altın çerçevede duvarda durması farklı bir olay. Türünün tek örneği bir resmi ya da heykeli barındıran bir zenginin övünme hakkı sanattan çok suça giriyor aslında.. Suçlu bir zevk.. Emlakçılar tarafından hazırlanan 2018 tarihli Servet Raporu’nda Knight Frank, zenginlerin artık paralarının çoğunu sanata kaliteli şaraptan daha fazla harcadıklarını ortaya koydu. Sanat müzayedeleri gibi geleneksel yollarla klasikleri arayanlardan, Asya ve Afrika’nın dört bir yanında en son eserleri tarayan özel küratörlere sahip olanlara kadar hepsinin ortak noktası fahiş fiyat etiketidir.Süper zenginler sanatlarının bir yatırım olduğunu iddia etse de çoğu sanatın çoğu hisse senedi ve mülkten çok daha fazla değer kazandığı gibi dünyanın geri kalanının imrendiği ve asla sahip olmayacağı bir şeye sahip olmak biraz çekicidir. Ve filmlerde de gördüğümüz gibi bazı sanat eserleri suçlu olmadan sahip olunamıyor.Bugün dünyanın en büyük sanat koleksiyonu, 45 milyar dolar değerinde Fransız milyarder bir işadamı olan François Pinault tarafından tutuluyor.
Birçok ultra zengin için halkın arasında görünmek yeterince ‘özel’ değildir. Bu nedenle birçok casino, kulüp özel VIP alanları oluşturur. Bu kısımlara sadece çok büyükler erişebilir. Münhasırlığın heyecanı, bu casinoların artan popülaritesindeki önemli bir itici güçtür. Onları özel kılanın sadece paraları olduğunu herkes biliyor.
Tropikal bir adada bir tatili kim istemez ki? Birçoğumuzun hayali ancak gerçek münhasırlık açısından hiçbir şey kendi özel adanıza sahip olmak kadar “Ben zenginim” diye bağırtamaz. Tam gizlilikle bir adayı tam olarak kendi isteklerine göre düzenleme gücüne sahip olmak, bu tarz özel adaları süper zenginler için sahip olunması gerekenler listesinin en üstüne koyan şeydir.Dünyada yaklaşık 2 bin adet yaşanılabilir ada var ve çoğu kapılmış durumda. Birçok zengin kendi adalarına sahip olmasalar da Filipinler’deki Banwa adası gibi geceliği 100 bin dolara mâl olan adalar var. Bu gecelik harcama dünyadaki birçok hanenin yıllık kazancını aşıyor. Bu harcama, zenginler için küçücük bir suçluluk duygusuna bile neden olmuyorsa hiç bir şey bu zenginlere suçluluk duygusunu yaşatmaz.
Süper yatlar
Bu gezegendeki çoğu insan tekneleri düşündüğünde; balık tutma, şnorkelle yüzme ve güneşlenme için sığ sularda kullanılan küçük, tek motorlu bir tekne hayal edebilirler. Kulağa hoş geliyor ancak süper zenginler “tekne” fikrini alır ve buna süperyata çevirip bir lüks haline getirir.. Alıp suyun üzerinde küçük bir saray yaptıklarından muhtemelen duymadığımız birçok şeye sahiptirler. Sinemadan, spor alanına ve hatta helikoptere kadar birçok şeye sahiptirler.Süper yatlar, dünyanın en ünlülerinin çoğunun paralarını bu yüzen saraylara dökmesiyle açık bir zenginliğin sembolü haline geldi. Beyoncé’den Richard Branson’a kadar bu gemileri Florida’dan Fransa’nın güney kıyılarına kadar herhangi bir yere demirlemiş olarak görebilirsiniz.Özel şefleri dahi bulunan bu yatlar 200 milyon doların çok üzerinden fiyatlandırılıyor ve bu rakam maaş ile bakım masrafları dışında.. Bu masraflar ülkemiz dahil birçok yerdeki hane halkı için çok ciddi rakamlar ve zenginler bu paralarını rahatlıkla savururken hiç bir suçluluk duygusu yaşamıyor.Lüks otomobiller
Lüks bir araba olmadan kimse artık zenginim diyemez. Hız ve performans için üretilmiş hatta bazıları direksiyonun başına geçen milyarder birey için özel olarak üretilmiş ve ergonomik olarak tasarlanmış olan bu araçlar şaşırtıcı fiyatlara satılıyor. Bugatti’nin La Voiture Noire’ı 25 milyon dolarlık bir fiyata satın alınabiliyor ve bu da onu dünyanın en pahalı süper otomobillerinden biri haline getiriyor. Bu tarz otomobillerin sınırlı sayıda üretilmesi de onları daha da ulaşılamaz yapıyor.Geniş sanat koleksiyonları
Bir Picasso’nun baskısını duvarımıza astığımızda güzel görünse de orijinalinin altın çerçevede duvarda durması farklı bir olay. Türünün tek örneği bir resmi ya da heykeli barındıran bir zenginin övünme hakkı sanattan çok suça giriyor aslında.. Suçlu bir zevk.. Emlakçılar tarafından hazırlanan 2018 tarihli Servet Raporu’nda Knight Frank, zenginlerin artık paralarının çoğunu sanata kaliteli şaraptan daha fazla harcadıklarını ortaya koydu. Sanat müzayedeleri gibi geleneksel yollarla klasikleri arayanlardan, Asya ve Afrika’nın dört bir yanında en son eserleri tarayan özel küratörlere sahip olanlara kadar hepsinin ortak noktası fahiş fiyat etiketidir.Süper zenginler sanatlarının bir yatırım olduğunu iddia etse de çoğu sanatın çoğu hisse senedi ve mülkten çok daha fazla değer kazandığı gibi dünyanın geri kalanının imrendiği ve asla sahip olmayacağı bir şeye sahip olmak biraz çekicidir. Ve filmlerde de gördüğümüz gibi bazı sanat eserleri suçlu olmadan sahip olunamıyor.Bugün dünyanın en büyük sanat koleksiyonu, 45 milyar dolar değerinde Fransız milyarder bir işadamı olan François Pinault tarafından tutuluyor.Özel VIP kulüpler
Birçok ultra zengin için halkın arasında görünmek yeterince ‘özel’ değildir. Bu nedenle birçok casino, kulüp özel VIP alanları oluşturur. Bu kısımlara sadece çok büyükler erişebilir. Münhasırlığın heyecanı, bu casinoların artan popülaritesindeki önemli bir itici güçtür. Onları özel kılanın sadece paraları olduğunu herkes biliyor.Özel ada
Tropikal bir adada bir tatili kim istemez ki? Birçoğumuzun hayali ancak gerçek münhasırlık açısından hiçbir şey kendi özel adanıza sahip olmak kadar “Ben zenginim” diye bağırtamaz. Tam gizlilikle bir adayı tam olarak kendi isteklerine göre düzenleme gücüne sahip olmak, bu tarz özel adaları süper zenginler için sahip olunması gerekenler listesinin en üstüne koyan şeydir.Dünyada yaklaşık 2 bin adet yaşanılabilir ada var ve çoğu kapılmış durumda. Birçok zengin kendi adalarına sahip olmasalar da Filipinler’deki Banwa adası gibi geceliği 100 bin dolara mâl olan adalar var. Bu gecelik harcama dünyadaki birçok hanenin yıllık kazancını aşıyor. Bu harcama, zenginler için küçücük bir suçluluk duygusuna bile neden olmuyorsa hiç bir şey bu zenginlere suçluluk duygusunu yaşatmaz. 
