Rabia Birsen Göğercin ve İçtenlikle Anlattığı Hayat Hikayesi
Geçtiğimiz günlerde 'Kim Milyoner Olmak İster?' yarışmasında 1 milyon TL'lik soruyu doğru cevaplayarak 6. milyoner unvanını kazanan Rabia Birsen Göğercin'in hayat hikayesi gözyaşlarına neden olmuştu. Rabia, "Ben çok büyük üniversitelerde okuyan ya da çok büyük başarılara imza atan biri değilim" diyor ve onu yarışmayı kazandıran sırrı ilk kez açıklıyor.

Genç Yaşta Bir Milyoner: Rabia Birsen Göğercin Kimdir?
Rabia Birsen Göğercin, 1999 yılında Ankara'da doğdu. Annesi ev hanımı, babası kasap olan Göğercin'in bir erkek kardeşi ve bir ağabeyi bulunuyor. Çocukluğunu bahçeli bir evde arkadaşlarıyla oyun oynayarak geçiren genç kadın, okul hayatında da oldukça başarılı bir öğrenciydi. İnsan hayatı ve canlı bilimi ilgisini çektiği için üniversitede biyoloji bölümünü seçti. Rabia, sağ elini kaybettiği bir talihsiz olaya rağmen hayata sıkı sıkı sarılmıştı.

Şans ve Kararlılık: Rabia'nın Yarışmadaki Başarısı
Rabia Birsen Göğercin, geçtiğimiz günlerde 1 milyon TL'lik soruyu doğru cevaplayarak 'Kim Milyoner Olmak İster?'in 6. milyoneri oldu. Bu başarıyla sadece maddi kazanç elde etmekle kalmadı, aynı zamanda 80 milyon insanın kalbini kazandı. Peki, Rabia'nın bu başarısının ardındaki sır nedir?

Rabia'nın babası Konya'nın Hüyük ilçesine bağlı Pınarbaşı Köyü'nde doğdu, yaşamak için Ankara'yı tercih etti. Baba, kentte bir kasap dükkânı açarak hayatını kurdu. Esnaflık zorlu bir işti ve dükkân sürekli açıktı. Rabia ve kardeşleri, babalarına yardım etmek istese de babaları onları dükkâna pek sokmak istemiyordu. Onlara her zaman kendi mesleklerini seçmelerini ve daha iyi bir hayat sürmelerini tavsiye ediyordu. Baba, çocuklarını dükkâna çağırmıyordu, geçen yılın Kurban Bayramı'nda yoğunluk nedeniyle çocuklar da babalarına yardım etmek istedi. Rabia, bu sırada yaşadığı talihsiz olayı şöyle anlattı: "Dükkâna ihtiyaç duyulduğunda kardeşlerimle gidiyorduk. Geçen sene Kurban Bayramı'nda da dükkânda büyük bir yoğunluk vardı. Bir dalgınlık sonucu elimi kıyma makinesine kaptırdım. Bu olayı şansa bağlamaktansa, kendimi şanslı olarak görüyorum. Çünkü elim kıyma makinesine sıkıştığında aynı zamanda dolaşım sistemimde sıkışmıştı. Kan kaybım olmamıştı ve yaklaşık 2 saat boyunca ayakta beklemiştim. Bu, benim için büyük bir şans."
İnanç ve Kararlılıkla Aşılan Engeller
Bu talihsiz olay sonucunda Rabia artık sağ elini kullanamıyordu, hayata karşı inançlı ve kararlıydı. Zamanla fiziksel olarak zorlu bir süreç yaşadı, asla umutsuzluğa kapılmadı. Yazı yazabiliyor, ayakkabı bağlayabiliyor, gömleğini ilikleyebiliyor ve hatta bisiklet sürmeyi başarabiliyordu. Kendisini eksik olarak görmüyor, engelli olarak tanımlamıyordu.Rabia, "İki eli olmayan biri bunları yapamaz" denilen her şeyi yapmaya devam ediyordu. Kendisini sadece fiziksel özellikleriyle tanımlamıyor, insanların akıl ve düşünme yetileriyle asıl kimliklerini bulduğuna inanıyordu. Ona göre fiziksel özellikler değişebilir, insanın değerleri ve karakteri asla değişmez.Rabia, "Hiçbirimiz sadece fiziksel özelliklerimizden ibaret değiliz" diyerek devam etti. "Kollarımız, bacaklarımız olmasa da aklımız yerinde olduğu sürece biz yine kendimiz olabiliriz. İnsan olarak düşünen ve fikirleri olan bir varlık olarak değerliyiz. Bu, insanlığın fıtratında var."

Başarıya Giden Yol: Eğitim ve Merak
Rabia Birsen Göğercin, büyük üniversitelerde okumamış, büyük başarılara imza atmamış biri olarak kendini tanımlıyor ve farkını kitap okuma alışkanlığıyla açıklıyor. Ayrıca annesinin sürekli belgesel izletmesi de onun bilgi birikimini artırmış. Evlerinde dizi, film veya sabah programları izlenmiyor; haberlerin yanı sıra tarihi ve coğrafi belgeseller tercih ediliyor.Rabia, "Bir insanın gelişmesi için öncelikle kendi kendini geliştirmesi gerekir" diyor. Başarı için sıradan bir insanın bile ne kadar ilerleyebileceğini gösteriyor.
İyilik ve Yardımlaşma: Rabia'nın Mesajı
Rabia Birsen Göğercin, yarışma esnasında büyük ödülü kazandığı takdirde estetik bir el yaptırmayı düşündüğünü söylemişti. Ayrıca uzuv kaybı yaşayan arkadaşına protez bacak yaptırmayı planlıyor. Bu şekilde insanların bilinçlenmesini ve yardım etmeyi teşvik ediyor.Rabia'nın hikayesi, insanların engelleri aşma gücünü ve iyilikseverliğin önemini vurguluyor. Onun mesajı şu: "Vicdanımız ya da aklımız engelli olmasın. Eğer bunu fark edebilirsek, eksik ya da engelli olarak tanımladığımız insanların başarılarına ve diğerlerinin başaramadığı şeylere ulaşabileceğini görebiliriz."Rabia Birsen Göğercin'in hayat hikayesi, inanç, kararlılık ve merakla dolu bir öyküdür. Kendisi, engelleri aşarak başarıya ulaşmanın mümkün olduğunu gösteriyor ve insanların yardımlaşma ve iyilikseverlikle dünyayı daha iyi bir yer haline getirebileceğini hatırlatıyor..